Bankacılıkta Sık Kullanılan Kavramlar

Bankacılıkta Sık Kullanılan Kavramlar

Bankacılık işlemleri, terimsel bağlamda sözcüklerin yoğun olarak kullanıldığı alanlardan biridir. Banka işlemleri ile ilgileniyorsanız akit, provizyon gibi kelimeleri sıkça duyabilirsiniz. Pek aşina olunmayan ancak anlamlarının bilinmesi gereken bazı bankacılık terimlerini yazımızda derledik.

Bankacılık işlemlerini gerçekleştirirken karşınıza çıkan terimlerin anlamlarını bilerek çok daha hızlı ve güvenli işlem gerçekleştirebilirsiniz. Yazımızın devamında sık karşılaşılan bankacılık terimlerine yer verdik. Merak edilen kavramlar için okumaya devam edin.

1-)  Akit

 Akit; taraflar arasında karşılıklı ve birbirlerine uyan beyanlarıyla yükümlülüklerini üstlendikleri anlaşmaya akit bir diğer deyişle sözleşme denir. Bu sözleşme en az 2 kişi arasında geçebilmekle beraber daha fazla kişi ile gerçekleştirilebilmektedir. Banka kartı alırken ya da hesap açarken dahi gerçekleştirilen sözleşmeler akit olarak nitelendirilir. Akitlerin karşılıklı taraflar tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir.

Bu yapılan sözleşmeye bağlı olarak taraflara bazı haklar, sorumluluklar ve borçlar tanınmış olur. Akitten doğan yükümlülükleri taraflar yerine getirmek zorundalardır. Tarafların sorumluluklarını yerine getirmemeleri halinde mağdur taraf,  sorumluluklarını yerine getirmeyen tarafa karşı mahkeme yoluna başvurabilmektedir.  

2-) Provizyon

Provizyon Türkçe kelime anlamıyla karşılık demektir. Daha açık bir ifadeyle kart ile ödeme yapıldığı zaman ilgi bankanın işlemin güvenilirliği, limit bilgileri gibi hareketleri kontrol ettiği zaman zarfına provizyon süresi denmektedir. İşlem yaparken beklemeniz gereken ön onay süresine sıklıkla provizyon denildiğini duyabilirsiniz. Kelime anlamı ile tam olarak bağdaşmasa da bankacılık işlemlerinde provizyon kelimesi sıkça kullanılır.

3-) Amortisman

Amortisman; halihazırda duran varlıkların yıpranma ve eskime payını ifade eden bir bankacılık terimidir. İşletmeler kullanmak için aldıkları maddi duran varlıkların normal şartlar altında bir yıldan daha uzun süre kullanırlar. Bahsi geçen varlıkların maddi açıdan değeri ise zamanla doğru orantılı olarak azalır. Bu durumdan dolayı varlıkların ekonomik ömrü tabiriyle adlandırılan kullanım süresi de mali gider olarak kabul edilir.

Mali giderler, mali dönemlere bölünerek hesaplanır ve kayda geçirilir. Amortisman var olan varlığın zamana bağlı olarak yıpranma payından bahsederken kullanılan terim olarak bilinmektedir. Sıkça karşılaşılan bir terim olduğu da söylenebilir.

4-) Ariyet

Ariyet, bir kimseye bedel almaksızın belirlenmiş bir süre zarfında kullanılması üzere bir malın verilmesidir. Ariyet kavramı daha çok bir kişinin sahip olduğu malı diğer bir kişiye sadece kullanılmak üzere vermesi olarak da kullanılır. Bankacılık işlemlerinde sık kullanılan bir terim de ariyet akdidir.

Ariyet akdi ise bu konuda yapılan bir sözleşme türüdür. Akdin temel hususları ise şunlardır; belirlenmiş bir süre zarfı olması, bahsi geçen malın tüketilmesi değil kullanımı söz konusu olmalı ve herhangi bir bedel karşılığı olmamasıdır. Malın tüketilmesi ya da belirlenmiş sürenin aşılması durumlarında ariyet akdine bağlı olarak mahkeme kanalına başvurulması mümkündür. Mağdur olan tarafın malını korumak için bu yola sıkça başvurduğu bilinmektedir.

5-) Tevkifat

Bir diğer anlamı stopaj olan tevkifat para konusunda kesinti olma durumu anlamına gelmektedir. Tevkifat; vergi bağlamında, vergi bölüşme ya da kesinti yapma manasını taşımaktadır.

Tevkifat kavramının kullanıldığı terimlerden biri de tevkifatlı faturadır. Normal faturalardan ya da irsaliyeli faturalardan herhangi farkı bulunmayan tevkifatli faturayı bu diğer faturalardan farklı kılan ise, fatura üzerine işlenen verginin alan kişi ve satan kişi arasında yani iki taraf arasında bölüşümü yapılarak alınıyor olmasıdır.

Gelir kanunun da 94. maddesinde belirtilmiş olan, aynı zamanda anayasada da belirtilmiş olan kesintiler de gelir vergisi tevkifatı olarak nitelendirilmektedir. Daha çok adını stopaj vergisi olarak duyduğumuz vergi türünün diğer bir adıdır.

6-) Yatırım Fonu

 Yatırım fonları; halktan toplanmış olan fonlar karşılığında hisse senedi, kira sertifikası ve benzeri sermaye piyasası araçlarından ve altın ile beraber diğer değerli madenlerden oluşmakta olan portföyleri yönetirler.

Portföy ise geniş anlamıyla açıklamak gerekirse bir kişinin ya da bir kuruluşun sahip olduğu varlıkların tümü şeklinde adlandırılır. Yatırım fonu ise yatırım yaptığı sermaye piyasa araçları, hisse senedi gibi, ve altın ve benzer türdeki değerli madenlerin tümünü ifade etmektedir. Her bir yatırımcı, fonun sahip olduğu portöfün yani sahip olduğu varlıkların tümünün bir parçasını temsil etmekte olan kısmını satın alarak fona katılır. Böylece fonlar katılımcı kitlesi ile faaliyet göstermeye başlar.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.