Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

SONUNA KADAR OKUNMASI GEREKİYOR KAYINVALİDE

Bir gün şunlar tatile denize gitmişler. Kayınvalide “bakayım damatlarım beni ne kadar seviyor” deyip atlamış denize ve boğulma taklidi yapmaya başlamış. Büyük damadım boğuluyorum ne olur kurtar beni” demiş. Büyük damatta anında kurtarmış. Ertesi sabah büyük damadın kapısında bi reno laguna üstünde de bir not “sevgili damadım hayatımı kurtardın kayınvaliden. Ertesi gün ortanca damadı denemiş aynı şekilde oda hayatını kurtarmış onunda kapısında bi reno safrane ve üstünde bi not:Sevgili damadım hayatımı kurtardın kayınvaliden. Sıra ufak damadı denemeye gelmiş. Ertesi gün gene denize girmiş. Damadım boğuluyorum ne olur kurtar beni” demiş. Küçük damat “Boğulursan b-oğul” demiş. Kadında oracıkta boğulup can vermiş. Ertesi gün ufak damadın kapısının önünde bi ferrari üstünde de bi not :Sevgili damadım hayatımı kurtardın; kayınpederin. ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ Gaziantepli Helvacı Ökkeş Ustanın Hikayesi Bundan 30 sene kadar önce, Gaziantep’te helvacılık yapan Ökkeş usta iflas eder. Elinde avucunda ne varsa yitirir. Alacaklarını tahsil edemez, işçilerini çıkarır, iş konumunu kapamak mecburiyetinde kalır. Ama bir yerlerden de gene başlaması gerekmektedir. Helvacı Ökkeş ustanın cebinde beş parası yoktur. Kalkar, hiç tanımadığı toptan şeker satan bir dükkâna gider. Kendisini tanıtır, helvacılık yaptığını, iflas ettiğini anlatır. Parasının olmadığını, iş konumunun gene üretime geçebilmesi amacıyla acil bir torba şekere gereksinim duyduğunu, fakat şeker parasını helvayı yapıp sattıktan sonra ödeyebileceğini söyler. Şeker satıcısı Bahaddin usta, Ökkeş ustayı dikkatlice dinler, yerinden kalkar, beraberinde çalışanını çağırır; “Oğlum bir at arabası çağır,20 torba şeker yükleyin, Ökkeş ustamın dükkânına indirin” der. Şekerci Bahattin usta ufak bir kağıda da, isim, adres belirtmeden, yalnızca “20 torba şeker” yazar, kâğıdı Ökkeş ustaya uzatır, sonrasında da “Ökkeş usta sıkma canını!… Sen şu şekeri al… Kazanını kaynat, helvanı yap, sat! … Ne vakit elin rahatlarsa o vakit gel borcunu öde!” der. Ökkeş usta şaşkındır, ne diyeceğini bilemez. Bir torba şeker derken, 20 torba şeker bulmuş olmanın heyecanını yaşar. Hiç tanımadığı biri doğrultusundan kendine güvenilip 20 torba şeker verilmesi karşısında gözleri dolar, hıçkırıklara boğulur. Ökkeş usta şekeri alır, iş yerine döner. Kısa sürede helva üretimine gene başlar. Yaptığı helvaları satar, şeker borcunu ödeyecek parayı toparladığında Bahattin ustanın yanına gider. Bahattin usta güler yüzle, ayakta karşılar, çay kahve derken , parayı Bahattin ustaya uzatır; “Bahattin ustam Tanrı senden razı olsun, bizi gene ayağa kaldırdın ,çark dönemeye başladı” dediğinde, Bahattin usta; “Yok! Kazanmanın nedeni ben değilim…Belki vesile olmuş olabilirim ama.. Ne varsa sendendir” der, sonra da beraberinde çalışanlara; “Ökkeş ustama 30 torba şeker yükleyin” talimatını verir. Ökkeş usta sözünde durmuş, borcunu ödemiş olmanın rahatını duyarken, Bahattin usta da karşısında işini gene kazanmış, sözünde duran birini görmenin bahtiyarlığını yaşar. Merhamet etmek iyidir. Fakat acımak yetmiyor. Önemli olan gereksinim duyana, gereksinim duyduğunu, gereksinim duyduğu anda verebilmektir.. İhtiyacınız olduğunda yanınızda duran dostlarınızın olması dileklerimle.