İhtiyat Akçesi Nedir, Neden Hazineye Aktarılıyor?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ihtiyat akçelerini hazineye aktaracağını açıklamasının ardından birçok ekonomist bu karara tepki gösterdi. İhtiyaç akçesi, TCMB’nin saf karının %20’si kadarını olağanüstü durumlar için ayırdığı bir rezerv. Bu kavram işletmeler için kullanılsa da birçok merkez bankasında benzer rezervler bulunuyor. Bu yazımızda ise ihtiyat akçesi nedir, ihtiyat akçesi neden hazineye aktarılıyor, gibi sorulara yanıt vereceğiz.
İhtiyat Akçesi Tutarı ve Dış Borç
TCMB’nin rezervlerinde 40 milyar TL’nin üzerinde ihtiyat akçesi bulunuyordu. Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada ise bu varlığın piyasaya aktarılması amacıyla hazineye aktarıldığı duyurulmuştu. Bu karara gelen tepkilerin en önemli sebebi ise, bu varlıkların çok zor durumlar için ayrılan bir varlık olması.
2019 yılındaki bütçe açığının 80 milyar TL olması hedefleniyordu. Yapılan imar ve vergi afları sebebiyle bütçe açığı hedefi 52 milyar TL’ye olarak revize edildi. Bütçede yaşanan bu olumlu gelişmeye rağmen ihtiyat akçelerinin neden hazineye aktarıldığına ise birçok ekonomist anlam veremedi.
Ekonomistlerin Tepkileri
Bazı ekonomistlere göre, bu kararın alınmasının sebebi iç piyasada biriken borçlanmalar. İç piyasadaki borçlanma arttıkça faizlerde artıyor ve hali hazırda faizler çok yüksek olduğu için bu durum ülkemizin alamayacağı bir risk. Merkez Bankası’da bu kararı alarak iç piyasadaki borçlanmayı düşürmeyi hedefliyor.
Ekonomist Mahfi Eğilmez’e göre alınan bu kararın karşılıksız para basmaktan hiç bir farkı bulunmuyor. Bu varlıkları kefen parasına benzeten Eğilmez, bu karara en sert tepkiyi gösteren ekonomistlerin başında yer alıyor.
Karara verilen tepkinin en önemli sebebi ise, bu kararın İstanbul seçimlerinden hemen önce alınması. Seçim için böyle değerli bir varlığın harcanmasını birçok ekonomist büyük bir hata olarak değerlendiriyor. Eğilmez’in bu açıklamalarına Prof. Yalçın Karatepe’de destek verdi ve şu açıklamayı yaptı: “Bu düzenleme gerçekleşirse Hazine, Merkez Bankası’na borçlanmadan para basmış olacak.”
1997 yılında Hazine Müşteşarlığı da yapmış olan Eğilmez, geçmiş yıllarda uygulanan “kısa vadeli avans” kararının bile bu karardan çok daha namuslu olduğunu ve bu kararın uzun vadede etkilerinin çok ağır olacağını kesin dille belirtti.