Al ve Tut Stratejisine Dair Bilgiler
Yapılan yatırımın, yatırımı yapan kişinin temelde yatan kişiliğini yansıttığı düşünülür. Kimi bireyler hareketli piyasaları severken kimileri ise istikrarın süreceği ortamları çekici bulur. Bu nedenle, kendilerini yansıtan etkenlere uygun strateji ve yatırım türleri uygularlar.
Dünyaca tanınan değer yatırımcıları ise genel olarak al ve tut tarzı bir yatırımın yapılmasından yanadır. Böylelikle uzun vadede istikrarlı bir kazanç sahibi olabileceğinizi dile getirirler.
Al ve tut stratejisinin temelimi bu yazımızda bulabilirsiniz.
Al ve Tut Stratejisi Nedir?
Yatırımda al ve tut stratejisi, menkul kıymetlerin uzun süreler boyunca elde tutulmasını içeren bir yatırım türüdür. Bu tip bir yatırımcı, uzun vadede getiri sağlayacak hisse senedi yatırımının özelliğini taşıyan kısa vadeli oynaklığa dayanmaya değeceğine inanmaktadır.
Başka bir deyişle; ticaret içerisinde fiyattaki hareketliliği dikkate almak yerine, sahip olduğunuz hissedeki iniş ve çıkışları yok etmekle ilgilidir.
Bu yatırımın temel stratejisi, bir yatırımcının hisse senetlerini düşük fiyatlardan alarak yüksek fiyatlarla satmayı amaçladığı mutlak piyasa zamanlamasına aykırı olmasıdır.
Pasif bir yatırım tarzı özelliği taşır. Basit bir şekilde açıklamak gerekirse; al ve tut yatırımcıları, piyasada yer alan zamanın, piyasayı zamanlamaktan daha faydalı bir yatırım tarzı olduğu düşünülmektedir.
Al ve Tut Stratejisi Nasıl Çalışır?
Stratejinin temel işlevi oldukça basittir diyebiliriz. Kolay bir şekilde, bir hisse senedi ya da borsa yatırım fonu seçilir ve alınır. Sonrasında ise uzun yıllar boyunca elde tutularak çalışan bir strateji şeklidir.
Genellik itibari ile uzun vadeli bir strateji yapısına sahiptir. Fakat bir menkul kıymetin elde tutulma süresine bakıldığına bir kişinin ne amaçla yatırım yaptığını görmek gereklidir. Örnek olarak; emeklilik zamanları içim yatırım yapan kişi, al ve tut stratejisini kullanılıyorsa emekli olana kadar sahip olduğu hissesini elinde tutar.
Etkin Pazar Hipotezi ile uyum içerisinde olan bir stratejidir. Bu teori, esasında yatırım menkul kıymetleri ile ilgili bilinen tüm bilgilerin, zaten bunların fiyatlarına dahil olduğunu belirtmektedir.
Bir yatırımcının piyasayı yenmek amaçlı beceri, bilgi ve bağımsız bir araştırma kullanmasını gerektirecek aktif yatırım stratejisine aykırı rol oynar. Teori açısından aktif bir yatırımcı, al ve tut yatırım stratejisini kullanan bir yatırımcıdan daha etkili olamayacaktır.
Tüm al ve tut yatırımcıları, Etkin Pazar Hipotezi’ne kesinlikle körü körüne inanmazlar. Bunun hipotezin aksine, değer yatırımı ile sağlanan uyumu benimserler. Değer yatırımcıları ise genel olarak temel bir analiz stratejisi kullanır ve bu doğrultuda hisse tercihlerini gerçekleştirir.
Bu yatırımcılar, fiyatın şirketin temel değerine oranla daha düşük olduğu şirket hisseleri bulmak için çabalar. Araştırdıkları bu hisselerden birini bulduktan sonra ise onu alacak ve herhangi bir şeyler değişene dek elinde tutacaktır. Hissedeki değişim açısından anlatılmak istenen esas nokta; ya hisse fiyatının daha fazla yükselerek şirketten değerli bir hale gelmesi ya da şirketin iş modelini, değerini düşürecek bir biçimde değiştirmesidir.